in form

defect in form

şekil noksanlığı İsim, Hukuk

he is in form

form unda

inform

bildirmek, haber vermek, haberdar etmek, söylemek.
He informed them of his arrival: Geldiğini

inform

(bir konuda) bilgi/izahat vermek, anlatmak, açıklamak, açıklamada bulunmak.
Although I missed the

inform

(baştanbaşa) kaplamak/yayılmak/istilâ etmek, içini doldurmak.
A love of nature informed his writing.

inform

canlandırmak, can/ruh/canlılık vermek, ilham/ihsan etmek.
The compassion that informs his work.

inform

öğretmek, eğitmek.

inform

şekilsiz.

inform

belirlemek Fiil

not to be in form

(US) formunda olmamak Fiil

paying- in form

ödeme fişi

valid in form and fact

öngörülen şekil klie uygun

valid in form and fact

öngörülen şekle uygun

valid in form and fact

hem biçim hem de içerik bakımından geçerli

(ice) to form in

tutmak Fiil

arrange in a tabular form

cetvel halinde hazırlamak Fiil

contract drawn up in due form

usulüne göre hazırlanmış sözleşme

contract drawn up in due form

usulüne uygun hazırlanmış sözleşme

dish up the contents of a book in another form

bir kitabın içindekileri başka bir şekilde düzenleyip sunmak Fiil

dish up well-known facts in a new form

bilinen gerçekleri yeni bir biçimde sunmak Fiil

fill in a form carelessly

bir formu dikkatsizce doldurmak Fiil

fill in an application form

başvuru formu doldurmak Fiil

fill in an application form

bir başvuru formu doldurmak Fiil

fill in one's name on an official form

resmi bir forma adını yazmak Fiil

form a class for beginners in english

İngilizce'yi yeni öğrenenler için bir sınıf açmak Fiil

in any form whatsoever

hangi şekilde olursa olsun Zarf

in any form whatsoever

herhangi bir biçimde Zarf

in any form whatsoever

hangi biçimde olursa olsun Zarf

in any form whatsoever

herhangi bir şekilde Zarf

in bad form

yakışıksız

in catalog ue form

kataloglu (sipariş

in due form

alelusul

in due form

gerekli şekle uygun Sıfat, Hukuk

in electronic form

elektronik ortamda Zarf

in its present form

mevcut haliyle Zarf

in presentable form

düzgün görünüşlü

in tabloid form

yoğun (konsantre) biçimde

in tabular form

cetvel biçiminde

in terms of form

şekil bakımından Zarf, Hukuk

in the form hereinafter set forth

aşağıda belirtildiği şekilde

in the form of ...

... olarak Zarf

in the form of ...

... şeklinde Zarf

in the form of ...

... halinde Zarf

in the form of ...

... görünümünde Zarf

in the form of ...

... görünümlü Zarf

in the form of ...

... biçiminde Zarf

in the form of cash

nakden

in the form of cells

hücre şeklinde Zarf

in the form of money

nakdi

in the proper form

uygun biçimde

probate in common form

(Br) adi vasiyetname formu

probate in solemn form

(Br) veraset ilmühaberi

receipt in due form

usulüne uygun makbuz

security given or possessed in the form of ready money

nakdi teminat

share in certificated form

senet halinde düzenlenmiş hisse Bankacılık

share in uncertificated form

senet halinde düzenlenmemiş hisse Bankacılık

substantially in the form of ...

ana hatlarıyla ...'de gösterilen şekilde Zarf, Hukuk

sum up in note form

kısaca özetlemek Fiil